JÖLELİ KEDİ
  manz
 

ELLERİM DEĞİLMİYDİ HER DOKUNUŞUMDA SENİ ÜRPERTEN (çok güzel)



bu kadar aci duymazdim.

Acim yas olup akmaliydi gözlerimden.
AGLAYAMADIM...



Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa...
Tutkum seninle olmakti, tutkum teninde erimek, tutkum hayati sadece
seninle paylasmakti.
ANLATAMADIM...



Gidisini önlemek için tutmak vardi ellerinden.
Ellerim degil miydi her dokunusumda seni ürperten? Ürperirdin yine,
biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kez tutsam ellerini, gitmek için biriktirdigin bütün cesaretin kaybolurdu.
TUTAMADIM...



Bir yikim gibiydi gidisin.
Sen adim adim uzaklasirken benden, çöküp kaldi bedenim oldugu yere.

Nice terk edilislere dayanan bu yürek, bu kez yenilmisti.
Bu kadar zayif degildim ben kalkmaliydim.
KALKAMADIM...



Oysa geldigin gün gidecegini biliyordum.
Hazirdim gidisine. Kaçak zamanlari yasiyorduk. Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidisinin ertesi günü hayatima kaldigim yerden devam edecektim.
DEVAM EDEMEDIM...



Bir sey söyledin mi giderken?..
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?...
"Bekle beni, dönecegim..." diye umut verdin mi?..
Beynim öylesine ugulduyordu ki.
DUYAMADIM...



Nereye gittigin önemli degildi.
Binlerce km. uzakta da olsan, iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artik yoktun ve asil bu düsünce beni felç ediyordu.
Kurtulmaliydim senden, bu yokluk duygusundan kurtulmaliydim
KURTULAMADIM...



Unutulanlarin arasina katilmaliydin.
Anilari sandiga koyup hayati yeniden yakalamaliydim.
Bu ask noktalanmaliyd, bu sevdadan vazgeçmeliydim.
YAPAMADIM...



BIL KI SEVMEKTEN VAZGEÇMEDIM SENI,
BIL KI SENINLE BIRLIKTE, SEVDANI DA TASIYACAGIM YÜREGIMDE,
BIL KI;
SENI ASLA UNUTMAYACAGIM

Biliyorum aslinda sen hiç bir zaman gelmedin bana.
Duymuyorsun !
Gitme diyorum sana,gitme !
Çigliklarim boguluyor gecenin karanliginda.
Gece korkunç, gece sessiz, gece yalniz...
Sesim kisiliyor
Gidisin bitisi olacak yüregimdeki heyecanin,
Gidisin sönüsü olacak gözlerimdeki atesin.
Beni,yüregimdeki sevgiyi,
Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun!
Ama ne olur bunu unutma.
Gidisin dinderemez bu firtinayi.
Bir firtinanin ugultusuyla sesleniyorum sana;

__________________

Bir sey söyledin mi giderken?..
"Kal" dememi istedin mi?

Son bir kez "Seni Seviyorum" dedin mi?...
Beynim öylesine ugulduyordu ki. 



BAZEN GİDEN DEĞİL KALANDIR TERK EDEN
GİDENDE BU YÜZDEN GİTMİŞTİR ZATEN............ 




Canım yanıyor...
kaLsaydın diye söyLeyemedikLerim
gittikten sonra yüreğime ağır geLiyor...
şimdi ardından sesLendikLerim yutkunurken boğazıma takıLıyor...






yağmurlu bir gündü
gökyüzü kararmış



yağmurların sesini

hıçkırık sarmış




belliki ilk defa
sevmiş aldanmış




oda benim gibi
hüsranı tatmış




ağlama küçügüm
hayat zor yolun uzun





bir bilsen bu yolda
ne zalimler var




senın derdın yanımda
dagda bır tek taş gibi




vefasız bir alem deyiz
ne kalpsizler var



zaman her acının
üstüne kül örter




mazi yakar içten
ateşten beter




bu yolda gercek seven
zaten kaybeder





sende benim gibi
kaybettin işte


BAZEN SAHILLERE CIZDIM KALBIMI.. ...... DALGALAR BIR GÜN ALIP GÖTÜRÜR MÜ DIYE....
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 991x748 and weights 120KB.


BAZEN HIÇ KORKMADAN ATESLERE ATTIM... KÜL OLUR... YOK OLUR... UNUTUR DIYE...


BAZEN KILITLEDI M KALBIMIN KAPILARIN I... KIMSELER GÖRMESIN.. KIMSELER GIRMESIN. .. KIMSE KENDINE YER EDINMESIN DIYE...


BAZEN BOS DUVARLARA YAZDIM... SOGUK VE KARANLIK DUVARLARA ...



BAZEN PARAMPARC A KIRDIM KALBIMI.. AMA HER BIR PARÇASINDAKI SENI YINE ÇIKARAMADIM IÇINDEN...


BAZEN SADECE UZAKTAN BAKMAKLA YETINDIM. .. UZAK KALMAK ISTEDIM.. AMA OLMADI... . YINE YAPAMADIM ...



BAZEN UZAK DIYARLARA GÖNDERDIM.. BELKI SAHIBINI BULUR DIYE... BELKI SENI BULUR DIYE.... AMA HER DEFASINDA .... YINE YANLIZDI. ..
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 707x969 and weights 36KB.


GIDERKEN BANA BIRAKMIST IN KALBIMI.. GÖRDÜGÜN GIBI HIÇ ANLASAMAD IM ONLA.... UYUSAMADI K BIR TÜRLÜ..... AMA NEDENINI SIMDI ANLIYORUM ...
This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1024x655 and weights 36KB.


KALP BENIM... BENIM IÇIMDE.... BANA AIT... AMA ÖGRENDIMKI O YANLIZ SENIN ELLERINDE ATIYOR... SEN VARSAN YASIYOR.. ... SEN SEVERSEN HAYAT BULUYOR.. .


SIMDI ARAMIZ NASIL DIYE SORACAKSA N EGER... BIZ YOLLARIMI ZI AYIRALI ÇOK OLDU SEVDIGIM. .... BIR DAHA ASLA SENI PAYLASMAM AK ADINA.... SONSUZLUG A...
  yıldız gözlün gidiyor...

Akgün... 

(ALINTI)

-----------------------------



dönme sevgilim geç oldu..
aşkın kalbimde soldu
acılar seni unutturdu
dönme sevgilim dönme
 unuttum seni..

dönersen yeniden umut olacaksın içimde
sana deli gibi tutuklu kalacağım
dönersen bu beden yeni bir gidişinle yıkılır
dönme sevgilim dönme
yeni umutlarımdan sonra
acı çekmeye hazır değilim

dönme sevgilim artık çok geç herşey için
ben yokluğundaki seninle yaşamaya alıştım
senin için şiirler yazmaya,
şarkılar söylemeye alıştım
dönme sevgilim dönme
yeniden varlığına alışamam

dönme çünkü vazgeçtim senden
dönme çünkü yastığım gözyaşlarıma hasret kalır
dönme çünkü seni istemiyorum
dönme çünkü seni seviyorum
dönme çünkü bu kalbim gidişlerine dayanamıyor  artık
hoşçakallarınıda al ve git!!!

"http://birakma.com/resim/resimler/8cb8f004e056bcc20d8262b6d0f252c5.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.


delilik neydi?
umudunu yitirmeden beklemek miydi?
yoksa gözü açık rüyalar görmekmiydi?
en güzel hikayelere konu olmakmıydı?
yoksa yarım kalmakmıydı o güzel hikayelerde?

sahi neydi delilik?
tahterewalliye binmekmiydi çocuklar gibi
her yukarı kalkışta arşa yükselmek
her inişte toprağa gömülmekmiydi
birdaha çıkmak istemezcesine?

düşmekmiydi delilik?
her düşüşte kanamakmıydı
yoksa kanayan yaraların kabuk bağlaması gibi
yüreğinde zamanla kabuk bağlamasımıydı?
yoksa türkülere sitemkar olmakmıydı ?

mevsimlerden sadece baharı tanımak,
kuşlardan sadece güvercini bilmek,
insanlardan en çok çocukları sevmekmiydi?
neydi delilik??

gitmekmiydi?
bilinmeyen kentlere gitmekmiydi?
yollara asi olmakmıydı
yoksa aşılan yollarda toza bulanmakmıydı?

mecnun olmakmıydı?
leylasının yokluğuna dayanamayıp
çöllerde kaybolmakmıydı
sevdiğini yüreğine kazıp
ilahi aşka dönmesimidir delilik?

saçlarımın parendesinde
çocukların körebe oynamasını istemekmiydi?
yoksa anaların yavrularına
yüreğimde ninniler söylemesimiydi?

ağlamakmıydı delilik?
yoksa bitmek tükenmek bilmeyen
sara nöbetlerinin avuçlarımda inlemesemiydi?
yada yağmura kafa tutmakmıydı delilik?

SAHİDEN DELİLİK NEYDİ??

Kalemimi sizlere bırakıyor; bu konu hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar..yazarsanız sevinirim...

 

bir sokak çocuğu ilişti gözlerime...
mendil satıyordu
yaşı 10 ya var ya yok...
yoksulluğu alnında vurmuştu besbelli.
dünyaya meydan okurcasına 
çıplak ayaklarını buz kesmiş kaldırımlara basıyordu...

henüz misket sallamamış,
uçurtma uçurtmamış
ve bı topu olmamış gibi bakıyordu etrafındaki insanlara...
gözlerinde ışık vardı.
sanki  yoksulluğa, üşüyen ellerine,
yaşayamadığı çocukluğuna aldırış etmeden
küçücük bedeniyle dünyaya meydan okuyordu...

bir sokak çocuğuydu o
yoksulluğu alnında vurmuştu
soğuk kış geceleri
kartonu yorgan etmişti kendine
hayaller kuruyordu
düş bahçeleri içinde
kimsesizliğe aldırılış bile etmeden...

bir sokak çocuğuydu o
şehrin her acısını çeken,
merhametsizliğin her yüzünü gören,
tek sahibi gözyaşlarının olduğu
bir sokak çocuğuydu o.
sanki bütün mendilleri
şehrin gözyaşlarını silmek için satıyordu.
 öyle bir çocuktu işte...

http://img91.imageshack.us/img91/3747/ecstacypostersqx6.jpg

Gözyaşlarım takılı kaldıkları yerde üşüyorlar...
artık vakit ölüme çok yakın...
bir şişe su,
bi tablet hap
ve senden kalan bana tek yadigar olan
ipi kopmaya hazır inci bir kolye...
masanın üzerinde hazır duruyor tüm servetim

bir şişe su; yaşamla ölüm arasına bir şişe bağ
bir tablet hap; ölümle yapılan ucuz bir antlaşma
inci kolye; geçmişim ipe dizili sanki...

vakit ölüme çok yakın şimdi
şişe boş, tablet boş, ip bomboş...
kırık aynalar yıkık hayatları gösterıyor..
ayna kırık öğrendi parça parça yanlız kalmayı
ve her parçasında yarım kalmayı...

ve artık vakit ölümdür...
ölüm sessizliktir...

http://img87.imageshack.us/img87/9200/cmm1mg6.jpg

geçmişi not edıyorum kara kaplı kitapta...
kara sayfalar açıldı
ve kan kırmızısı acılarım serildi önüme
bir bir...

ben nefreti bilecek kadar büyümedim
yanlızca seni sevmeyi bildim...

büyümek; kuşların artık pencereme uğramamasımı oluyor?
yoksa sana sevgiyle bakan,
her yaprağında umudu ve hayallerı olan papatyalarımı çiğneyerekmi?
sahiden büyümek neydi?
acıları çekmekmiydi
yoksa acı çektireni delicesine sevmekmiydi?

sevmek yol almaktır
sevdiğinden ayrılmaktır
kervanlara karışmadan
ıssız çöllerden geçmektir
en güzel çıçeklerin çöllerde yetiştiğini bilmektir sevmek...
ve çöl çiçeklerine karışmaktır kimi zaman..

o çiçekler ki yanlız başlarına
hırçın rüzgarlara karşı gelerek
bir damla suya hasret  çekerek
yaşama sıkı sıkı bağlıdırlar...

her kitabe önce kara bir kitaptır..
acının kan kırmızısı mürekkeple yazıldığı,
sonra insafsızca sayfaları koparılır tek tek...
rüzgarlara karışır sayfalar savrulur...
ve bencil düşünceler düşer sayfalara
bir bir kirletilir kurulan onca masum hayaller
kara kaplı , kan kırmızısı sayfalardan...

şimdi bu kara kitapta sevgiliye not düştüm
kan kırmızı satırlarımda..
bu satırlarımı okuyan herkesle birlikte
sevgim yeniden hayat bulsun diye

ben bilmezdimki eskiden
acının kan kırmızısıyla yazıldığı
kara kaplı kitaplarda beni anlattığını
benden habersiz...
ve sevmeyı bilen her insanın içinde
kan çiçeklerinin yetiştiğini...

bilmek istemedim her insan gibi büyümek nedir?
bildiklerimin acısı içimde kana karıştı
kitabımda hayat buldu
satır aralrında sevdiğimin adıyla...

şimdi tüm acısıyla
tüm gerçekliğiyle sevmeyi tuttum yüreğimde
ben yazdım bu kara kıtaba
sevdana sürgün aşk çiçeğinin adını..

http://img338.imageshack.us/img338/4676/danaoi2.jpg


beyaz bir gülüm ben
hani dikenli gövdesinde
acının gölgelendiği bir gül...
koparıldığı zamanlarda
matem yemiş suskunluğa boğulan
titrek bedeni üşüyen
boynu bükük bir gül...

beyaz bir gülüm ben
hani kokusu taa uzaklardan duyulan
ne bir gül bahçesindeyim artık,
nede bir cennette
değmedi uzun zamandır
senin yokluğundan beri
kapkara bir çift göz
sıcacık bedenime..

beyaz bir gülüm ben
hani en güzel aşklara konu olan
adına nice türküler tüttürülen bir gül..

beyaz bir gülüm ben
bir güzellik uykusuydu yattığım
uyandım ve vurgun yedim rüzgarlardan
hüzün gecelerine karışıp
hicaz türküleri söyledim
acılı yüreklere...
Toprağı delen kurşûni bir yağmur gibi
Kızıl çölleri aşıp soyundum güneşe
Sonrası ise vuslatın en güzeli...
Akgün...


Kimiler Gül Dediler, Ömür Boyu Güldüler;
Kimiler Gül Dediler, Gül Uğruna Öldüler...

 

 
sevdaydı adı...
adını aşktan ödünç almıştı
karanlıklar düşmüştü yüreğinede
onu karanlıklar sarmıştı...

sevdaydı o...
hiçkimselerin aklına gelmeyen
hiçkimselerin gerçek anlamını bilmediği ve
gerçekliğinden payı olmayan bir sevdaydı..
yaralı bir kuşun nereye konacağını bilmeyen,
kurşunun ne olduğunu bilmeyen sevdaydı o...
kurşunlar yüreğini acıttı

sevdaydı o...
henüz cennetten düşecek kadar bir günah işlememişti
ve  düştüğü yerden kalkmasını bilemeyecek kadar masumdu

sevdaydı o..
henüz göz değmemişti gözlerine
ne zaman toprağa bassa ayakları
kimse kaldırıp başını bakmazdı ona
ayak seslerınden tanınırdı o
geçerdi sukunetin içindensessizce...

sevdaydı o...
nede güzel kokusu vardı
bütün çiçeklerin kokusu ruhuna işlemişti sanki
rüzgar değdiği zaman tenine
kokusu yankılanırdı şehrin tüm benliğine
duyulmamış, hissedilmemiş bir kokuydu onunkisi
kokusunun sebep olduğu bir yangın vardı
yüreğini tutuşturmuş
gözlerinde tüten bir yangındı...
kim derdi ki yangında yanarken kanardı?

sevdaydı o...
kendi gitti
adı yüreğimde kaldı
gözleri içimi kanattı
kokusu şehri dağladı...

sevdaydı o...
bana kaldı...

http://www.hikayeler.net/hikayeresim/siir22241.jpg

hüzün denizlerine attım
ucunda ümit dolu olan oltalarımı
belki bir balık takılır ucuna
<span style="font-
 
  toplam 33240 ziyaretçi (60220 klik) kişi burdaydı!