Sürme Gözlere Yakışır mı Ölüm?

'BARIŞ AKARSU'NUN ANISINA SAYGIYLA...'

Sürme gözlere
Yakışır mı ölüm?
Hem hangi göze yakışmış ki;
Senin gözlerine yakışsın Barış'ım?

Haydi kalk…
Gitme böyle bir yaz meltemine tutunup;
Baktırma ardından bizi böyle ıslak ıslak!
Ne olur aç gözlerini…
Senin adın Barış değil mi?
Haydi, bak yine sürme sürme,
Bak ki; ölüm yaşamla barışsın!
Haydi, uyan yine bir Amasra sabahına!
Al eline gitarını,
Şarkılar söyle kumsalda denizlere;
Böyle bitmesin hayat savaşın…

Sırat'ta Dindi Fırtına
(Barış Akarsu’ya…)

çiçek açamadan yaşama
ölüme gül(ü) verdim mevsimsiz
boşalttı yükünü tenim
musalla son tüneğim…

can suyunun vedası ölüm
bıraktı bedene serinliğini
gül ezmesi kokular
ayaza kesti…

kan(a) dı dalga kuma
solgun renkler yürüdü toprağa
yıldızım sırat’ta söndü
dindi fırtına… 

Duyulursa Öldüğüm
DUYULURSA ÖLDÜĞÜM

Bütün kanallarda aynı haber
Barış Akarsu'yu kaybettik!
Siyah dalgalı ve uzun saçı
Çok yakışan bıyığı ve sakalı
Ömrünün baharında...!
İşine karışmak olmasın Allahım
Daha gençmiş, şöhretliymiş
Kim bilir? daha! ne sürecek, zevki sefası vardı!
Şimdi ben ölsem! ardımdan birkaç tanıdık,
Diyecekler;
'Zavallı! öldü de kurtuldu,
Sıradan biriydi, gayesiz, hedefsiz bir serseri
Daha ne çekeceği, cefalar kaldı.
Duyulursa öldüğüm,
K..... ' da üç kuzu, diyecekler babamız,
A...... da bir O... diyecektir
Delikanlı abi’m sözünde durdu.
“İtin biri eksik olsun” diyerek
Sevinecekler! eski sevgililerim,
Çok iyi biliyorum.

Barış Akarsu öldü
Darısı bana, diyorum, ama!
Ben yaşıyorum.
Alıştım! takmıyorum, dertler sıraya girsin
Gölgemle yarışıyorum
Adını unuttuğum eski bir sevgili
Şöyle demişti bana
'Sevilirsin, beklenirsin Özlenirsin
Diğer yarın (gamzeli) 'ı da bulursun belki de,
Sen Yağmursun, Yağmur!
Asla!
Hiç bir yatağa giremezsin.'
Çok haklıymış galiba,
Diyorum! 

Ölüm Sana Yakışmadı


Gözüne sürme yakıştı
Yüzüne gülümseme yakıştı
Dürürstlük sana yakıştı da
Bir Ölüm sana yakışmadı

Usundaki terbiye sana yakıştı
Ailene bağlılığın yakıştı
Sevgi dolu gönül yakıştı da
Bir ölüm sana yakışmadı

Eline gitar yakıştı
Diline şarkı yakıştı
Bedenin sahneye yakıştı da
Bir ölüm sana yakışmadı

Başarı sana yakıştı
Sevilmek sana yakıştı
Gönüllere taht kurmak sana yalıştı da
Bir ölüm sana yakışmadı Barış Akarsu...

Barışa Ağıt
BARIŞ AKARSU’YA

Tükendi barış umutlarımız.
Özgürlük türküleri söylemek isterken,
kırıldı sazımız,koparıldı telleri.
Bir akarsu geçiyordu vadinin ortasından,
Yeşillendirmek için barış umutlarımızı.
Ama kayboldu Anadolu’nun ortasında.
Artık o Anadolu’ya ait oldu.
Kaç dev canavarı dize getirmişken.
Küçücük trafik canavarına yenik düştü.
Ulubatlı Hasan misali.


Amasra ve Barış Akarsu.

Bir aşkın aleviydi
Seherle birlik denizin üstünden doğan güneşi seyrederken
Mutlu olmanın geleceğiyle kucaklaşmamız....
Ve her akşam yine denizin ortasından güneşin batışıyla
Umut dolu yarınlara yüreğimizin koşmasıydı.....

Bir başkaydı günler Amasra da,
Tadılmamış duyguların dile gelişiydi sahilboyu
Ve gözyaşlarımızın birbirine karışımıydı geceler sevinçten
Bazende hüzünden....

Hırçın Karadeniz,
Seni tenimde duydum dalga dalga..
Ve seyrettim bir çay molasında bir köşenden sevgilimle....

Her şeyin sonu gibi geçip gitti ıo gün..
İşte son gün....işte son gün bir cenaze kalktı alkışlarla
Ve her şey ıslak ıslak kaldı gözpınarlarında...

Amasra da Barış Akarsu yu,
İstanbulda aşkımı gömdüler........ 

Rüzgarın Oğlu

Rüzgarın oğlu,
Siyah saçların uçuşuyor coşkuyla
Sürmeli gözlerin gülümsüyor sevgiyle
Sen,sesin ve gitarın kaldı gözümüzde
Sen,sesin ve hüzün kaldı içimizde

Rüzgarın oğlu,
Bu gece inan hepimiz için zordu
Gelmişti yaşam mücadelenenin sonu
Sen,kişiliğin ve duyguların kaldı zihnimizde
Sen,kişiliğin ve azmin kaldı bizimle
MEKANIN CENNET OLSUN

ısLak ısLak

Binlerce gür seda arasında
Duyulur mu benim kısık sesim
Tam yeni barışmışken mutlulukla
Tam vadilerden yeni inmişken
İçimi yüreğimi ıslatacak akarsu
Ne olur yine bak bana
Sürmeli gözlerinle ıslak ıslak

Yine güldür hüzünlü gözlerimizi
Yine umut saç bize gelecek için
Hadi yeniden başla yarışmaya
Tüm barış sevdalıları için
Yıksın bendini karanlığın akarsular
Ne olur yine bak bana
Sürmeli gözlerinle ıslak ıslak 


Solan Umutlar Yollarda

Dağılmış eşyaların arasında bir bebek eli
Oyuncak bebeğine sarılmış cansız beli
Bir oyun parkı yerine her taraf mahşer yeri
Notaları dillendiren beste yapan bir çocuk
Tozlu yollarda bıraktı umutlarını dünyada
Gitar çalan elleri rüzgarda savrulan saçları
Ne olur ıslak ıslak bakma dedi ama
Bilemezdi umutlar yeşeremez demir yığınlarında
Göremezdi gözleri gençlikti hızlı yaşam
Silemezdi ruhundan müzikle dolup taşan
Yollar uzadıkça uzayan umutları solduran
Üzerinde durmadan akan demirden katil yığınlar 

MERHABA BENİM BARIŞ MELEĞİM

Bir yıldız kaydı, kuş kayasından,
Amasra’ya…
Uzun saçlı, güler yüzlü
Şahin bakışlı
Işıklar arasında
Melekler dahi gördü…
Bir (göktaşı) kaydı kuş kayasından
Amasra’ya doğru Karadeniz’e
Sazlı, sözlü, kemanisi elinde.
Haykırdı yalçın dalgalara
Bir yıldız kaydı karşı yakadan
Suskun Karadeniz’e
Süzüldü çeşm-i cihana
Dalga suskun,deniz suskun
Yas, matem istemez
Ben yaralıyım, susmazki kuşlar
Karalıyım, karalı…
Yakamoz pırıltıları içinde
Gitar sesleri içimde
Ay ışığında
Karadenize doğru süzüldü,
Şahin bakışlı, barış meleği
Gamlıyım, kederliyim
Türküler arasından geçti
Dido nana diyarından 


Barış Akarsu Anısına

Annası adını barış koymuştu
Babası vatana barış getirsin
Yarışmaya girdi barış türküsü
Barışı sevdi bütün türküye

Kim demiş barış giti dönmez ki
Kalplerde yaşar o hiç ölmez ki
Hepimiz gidici barış erkendir
Ben burda annası nasıl dayandı

Babası barış koydu adını
O güzel isimi kimse koyamaz
Vatanı seven baba koyarsa
Nasıl bu acıya dayanır baba

Aslında hepimiz yolcuyuz ora
Kimi bıraz erken kimi geç gider
Barış erken giti daha goncayıdı
Peşinden çok ağlayan geri gelmez ki

Gidiyorsun barış çok vardır izin
Görünce seninle yaşayan vardır
Alacağın çok var borcun kalmadı
Sana çok üzüldüm yaşı gencidi

Barış akarsu diye tanıdım seni
Çok hızlı seveni topladın dosca
Elçi gibi güzel sözler dağıtın
Sen gitmedin barış yaşarsın bende

Sabır diliyorum anne babaya
Olmasayıdı oldu ne gelir elden
Barış için ne yapsanız azdı
Rahmet diliyorum ÖLMEZ Kİ BARIŞ
Beyaz AdamBeyaz adam
küçücüktü ilk geldiğinde
ve oturmaktan
bütün kemikleri sızlıyordu
büyük teknesinde

Beyaz adam
kızılderililerin sunduğu yiyeceklerle beslenip
topraklarına uzandığında büyüdü
bulutlar arasında
barış içinde yaşayan
manitu yerine
tapmamızı istediği de
işkence görüp
çarmıha gerilen
bir ölüydü

Beyaz adam
özgürlük adına
dev bir kadın heykeli dikti
doğu denizinin kıyısına
ve her gece
altında dans ettiğimiz yıldızları
bayrak diye tutsak etti
bir bez parçasına

Beyaz adam
özgürlük gibi adaleti de
bir kadın heykeliyle simgeledi
ama elinde terazi tutan
zavallı kadın
gözleri bağlı olduğu için
kendisine tecavüz edenin
kim olduğunu göremedi...



Beyaz Adam

Beyaz adam
küçücüktü ilk geldiğinde
ve oturmaktan
bütün kemikleri sızlıyordu
büyük teknesinde

Beyaz adam
kızılderililerin sunduğu yiyeceklerle beslenip
topraklarına uzandığında büyüdü
bulutlar arasında
barış içinde yaşayan
manitu yerine
tapmamızı istediği de
işkence görüp
çarmıha gerilen
bir ölüydü

Beyaz adam
özgürlük adına
dev bir kadın heykeli dikti
doğu denizinin kıyısına
ve her gece
altında dans ettiğimiz yıldızları
bayrak diye tutsak etti
bir bez parçasına

Beyaz adam
özgürlük gibi adaleti de
bir kadın heykeliyle simgeledi
ama elinde terazi tutan
zavallı kadın
gözleri bağlı olduğu için
kendisine tecavüz edenin
kim olduğunu göremedi...

Uyan Melek (Barış Akarsu için)

Uyan melek sabah oldu
Artık üzme süre doldu
Birdenbire ah ne oldu
Tüm neşem bak hemen soldu

Uyan melek sabah oldu
Yeter üzme süre doldu
Hiç ummadık ah ne oldu
Bütün neşem birden soldu 

Barış Akarsu Sen Kalbimizde Yaşıyorsun

Barış sen kalbimizde yaşıyorsun
Barış her ölüm erken ölüm
ama be seninki hepten erken ölüm
bu girdap seni de alıp götürdü bizden
çok kısa yaşadın ama geniş...
biz de seni çok sevdik Barış...
Cem Karaca parçalarını okudun bize
sonra kendini buldun tv. dizileriyle
aşık olduk dost olduk
felek girdi aramıza
çok sevilenler neden böyle
çok erken ayılır ki bizden
kader sana da taktı ya çelmesini
helal olsun...
ne desem bilmem ki...
her şey boş demek ki...
sat anasını batsın bu dünya...
yine ayrılık..
yine yoksunluk...
yine ölüm...
hep bize düşer...

yazan böyle yazmış
demek ki yazımızı...

yaşarken bilmek gerek
her şeyin önemini..
ama maalesef işte böyle
kaybedince anlıyoruz
birbirimizin değerini

şimdi koca bir masal
kaldı geriye..
içi özlem ve hasret dolu...

hep bir'i yaşayoruz aslında
sen hiç gitmedin belki de
bizimsin...
bizimlesin...

Bu Memleket Hepimizin

Nedir bu kan bu göz yaşı
Bu memleket bizim, bizim
Kim çıkardı bu savaşı
Bu memleket bizim, bizim.

Kürtlük, Lazlık, Çerkezlik ney
Aynı millet hep aynı şey,
Türk oğluyuz Türküz hey hey!
Bu memleket bizim, bizim.

Aleviyle Sünni yarış,
Barış için olsun barış,
Adım adım karış karış
Bu memleket bizim, bizim

Malazgirtle Çanakkale
Bizi gördü hep el ele
Düşün gardaş düşün hele;
Bu memleket bizim, bizim.

Karpuz mu ki dilelim be!
Tarla mı ki bölelim be!
Kıymetini bilellim be!
Bu memleket bizim, bizim.

Ne kırıp ne kırılalım,
Ne de küsüp darılalım,
Ona sıkı sarılalım
Bu memleket bizim, bizim.

Arif senin sütündür o,
Kemiğindir etindir o,
Bölünmez bir bütündür o,
Bu memleket bizim, bizim...

Bayramlar Bayram Ola - 2

Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?

Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?

Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?

Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?

Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?

Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani? 

Barış Akarsu Anısına, 'Cennetin Bol Olsun
'Kaza yaptığını öğrendiğim zaman,
Şok yaşadım...
Sen gözlerinin içi gülen,
Uzun saçlı, güzel bakışlı bebek...
İçindeki, özündeki sevgini,
Hep beraber taşıdık, yaşadık.
İnsanlığın kör gözleri,
Seninle açıldı, güzelliklerinle...
O yatakta yatmaya başladığın ilk günden beri
Yakışmadı, yakıştıramadım ölümü sana.
Cesurca yaşamaktı sana yakışan,
Sonsuz sevginle...

Bu kadar kolay, bu kadar ucuz olmamalıydı.
Sevdiğin insanın yanına gitmek istemene,
Bu kadar çabuk, anlam veremiyorum!
Seni bu yalan dünyada bu kadar çok,
Sevenin varken, Barış!

Adının anlamı kadar kocaman bir rüyadasın,
Ve daha kimbilir kimlerin rüyasısın...
O pozitif, o yaşam dolu adam,
Bu kadar kolay mı pes edecekti!

İlahi adaletin sana hazırladığı en güzel hediye,
Belki bizim kabul edemediğimiz 'ölüm'.
Belkide senin şuan orada olman gerekiyordu,
Yeni bir yaşam ve yeni bir başlangıç için,
Arada kalmak ne zordur şimdi...

Hem bedenen hem ruhen çektiğin acılar,
Kimse anlayamaz seni,
Çünkü hepimiz acı çekiyoruz.
Belkide ruhun bizi terk etti,
Mutlusun orada, üzülmemizi istemiyorsun.
Bu vatanın beyaz, kırmızı dalgalanan
Barışın, barış evladı!
Beyazımız kadar şeffaf,
Kırmızımız kadar sevgi dolu,
Terk et bizi, bizden vazgeçersen.
Başarılarını, hayallerini, umutlarını, sevgini
Sevgimizi ve dualarımızıda yanında götür,
Giderken...
En önemlisi ise senin için müziğin.
Bize yapamadığın, söyleyemediğin
Sözleri ve besteleri orada söyle,
Çoşkuyla.....Belki duyarız.

'Gözlerin boşluğa dalıp gider,
Sahipsiz bakışların benim olsun,
Bende kalsın isterim'
Derdin ya...
Diğer alemin en güzel gülüşü,
En güzel bakışı,
Sahipsizlerin dostu, kardeşi,
Yeni bir dünyanın, yeni umudu ol.
Melekler yanında, Cennetin bol olsun! ..
Dualarım seninle.... 

Tufan Öncesi...

Nuh’un gemisine beni de alın!
Tufan öncesini sezenlerdenim!
Yalanı çıkmadı açtığım falın,
Sırrın Çince’sini çözenlerdenim! ...

Hayat kavgasında çizmeyi atıp,
Barış çarığını giydim yamatıp,
Sabır imbiğinde duygu damıtıp,
Gönül sancısını süzenlerdenim...

Çok resmini yaptım aşk afetinin,
Ehliyim ressamın marifetinin,
Ceylan bileğinin zarafetinin,
Daha incesini çizenlerdenim! ...

Değişmem manasız zevki elemle,
Hislerim şiire döndü çilemle,
Ak kağıt üstüne kara kalemle,
Sözün incisini dizenlerdenim...

Neden çekemezler, bilmem ki niye?
Bu hüner ruhuma Hak’tan hediye!
Mana kervanına katıldım diye,
Madde hancısını üzenlerdenim! ...

Barış Akarsu

Zamansız mı gidecektin ölüme
Hiç mi acımadın gençliğine
Alışamadık inanamadık sensizliğe
Hasret kaldı bunca yürek sevdiğine
Sevgi mesajları verdin kimilerine
Bakıyordun hüzünlü gözlerinle
Gidiyordun adım adım sen eceline
Boşa gelmedin sen bu ülkeye
Barış ektin tüm gönüllere
Kabullenemem gidişini de
İnancım su serpti yüreğime
Yok olmadın sen hep bizimlesin bizimle

Olduğun Gibi Görün ya da Göründüğün Gibi Ol

Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

Barış Akarsu

ölüm sardı kollarını bu gece bana
günlerdir yolculuk için hazırdı yüreğim
saçlarımı bırakıyorum geriye
bir de sürmeli gözlerimi resimlerimde
iyice bak bir damla yaş var içinde
bir damla yaşadıklarım hayatta..
ölüm hoşgeldin de..
biraz erkence değil mi..
söylemediğim şarkılar var daha
sevdiğime veremediğim dağ çiçekleri
ruhum senin avuçlarında
o kadar da yakında...
bu acele niye..
daha gülemediğim gülücüklerim vardı
ağlayamadığım gözyaşlarım..
söyler söylemez olduğum sözlerim vardı.. 

Barış Olsun

Dinsin kanayan yara
Kurşun sıkın silahlara
Dokunmayın çocuklara

Barış olsun barış olsun
Eden Allah'ından bulsun

Hakkı sever hakkı bulan
Sevgiden gayrısı yalan
Cana kıymaz insan olan

Barış olsun barış olsun
Eden Allah'ından bulsun